27 Haziran 2016 Pazartesi

Beraber Yoğurduk! "BERABER YOĞURMAK: FUTUREFARMERS İLE EKMEK YAPIM ATÖLYESİ SALT GALATA"

Geçtiğimiz cumartesi, Futurefarmers sanatçı kolektifinden Amy Franceschini ve Martin Lundberg, Salt Galata’da katılıma açık bir ekmek yapım atölyesi gerçekleştirdi. 



Atölye için elle yapılmış bir taş fırın SALT Galata’nın terasına yerleştirilmişti. Murat Demirtaş ile Kök Projekt, atölyenin yerel ortakları olarak programa eşlik etti ve pişirme eylemi ve metaforu etrafında tohum mirası ve gıda üretimi konularını ele aldı.



Fırınımdan Ekmekler’in sahibi Murat Demirtaş, tüm katılımcıların sorularına içtenlikle cevap verdi hatta yaptığı güzel ekmeklerin yanı sıra elleriyle yaptığı ekşi mayasını bizlerle paylaştı.

SALT Galata, bundan sonraki süreçte de işletilecek fırın için şöyle diyor; “Hamuru doğal yollarla kabartıp odun ateşinde ekmek pişirmek, özgür irade, toprağın kullanımı ve insan ile çevresinin uyumlu varoluşuna dair kültür ögeleriyle kurduğumuz ilişkilerle alakalıdır. Bu çerçevede, fırının ilerleyen dönemlerde kullanımı, çeşitli ilgi ve tartışmalara zemin oluşturacak. Bu alan ayrıca, atalık tohumlar taşıyan bir yelkenliyle yapılan ve 2017'de İstanbul'da sonlanacak olan Tohum Yolculuğu* projesinin iş birlikçilerini buluşturacak.”



Futurefarmers, fırının bacasından çıkan dumanla "Tohumları saklamak için müzeye ihtiyacımız yok, asıl istediğimiz onları toprakta yetiştirmek.” mesajını aktardı.




Tohum Yolcuğu projesi kapsamında, Eylül 2016'da Futurefarmers, 1895 Colin Archer yelkenlisiyle "Tohum Yolculuğu"na çıkacak ve kadim tahılları "kökenlerinin merkezi"ne geri götürecek. Oslo'dan başlayacak olan yolculuk, 2017 sonbaharında İstanbul'da tamamlanacak.



Futurefarmers'ın bu uzun ve sembolik proje boyunca yerel gruplarla atölyeler gerçekleştirecek.
Bu arada belirtmekte fayda var. "Beraber Yoğurmak" atölyesini, 2017 yılı sonuna dek çeşitli grupları bir araya getirerek diyalog geliştirmeyi amaçlayan "Tohum Yolculuğu" kapsamındaki ilk programdır. Bu da demektir ki bu etkinliklerin devamı gelecek. SALT’ta gerçekleşecek tüm etkinlikler için web sitelerini ziyaret edebilirsiniz.



Ayrıca Murat Demirtaş'ın ekşi maya ve ekmek tariflerine ulaşmak için kişisel web sayfasını da ziyaret edebilirsiniz.

Borusan Contemporary – Perili Köşk

Nedir bu perili köşk hikayesi?

Kısaca anlatmak gerekirse, binanın yani Yusuf Ziya Paşa Köşkü’nün yapımına 1910’lu yıllarda başlanmış. Ancak Birinci Dünya Savaşı’nın başlamasıyla inşaatı yapan ustalar askere çağırılmış. Bu nedenle boş kalan ikinci ve üçüncü katlar yüzünden bina, çevredekiler tarafından “Perili Köşk” olarak anılmaya başlanmış.



Borusan Holding, binayı 2030 yılının sonuna kadar kiralayarak Ofiste Sanat Var hareketini başlatmış.

22 Haziran 2016 Çarşamba

1920’lerin Modası

Chorus Girls on the set of Becky, 1927, Costume design by Clement Andre-Ani:















  Moda dünyası 20’lerin başında 1. Dünya savaşının sona ermesinin ardından dramatik değişiklikler yaşadı. Bu dönem sık sık “kükreyen 20’ler” olarak anıldı. Flapper kızları da bu dönemde ortaya çıktı. Püsküllü elbiseler, abartılı saç aksesuarları ve çılgın danslar…
  
 Kadınların elbiselerinin arkasını kabarık göstermek için kullandıkları “bustle” olarak tabir edilen parçanın ve korselerin sona ermesiyle, moda tasarımcıları yenilikçi stil üretmek için kendilerine daha büyük bir özgürlük alanı buldular. Kadın giyimdeki yeni ve rengârenk kumaşlar savaş yorgunu halkın düşmanlıkların sona ermesinin ardından hissedilen sevinci gözler önüne serdi.

                         Gatsby style. Perfect for a 20's Costume!!! def doing one/house warming party!!! @Lauren Davison Dwyer:
  1920’lerin elbiseleri her zamankinden daha parlak ve daha kısaydı. Bunun sebebi daha az malzeme ve yeni sentetik kumaşların kullanılmasıydı. Aynı zamanda elbiselerin belleri düşüktü ve etekler püsküllerle süslenmişti. Moda tasarımcıları elbiselerde tamamen yeni bir stil oluşturmak adına kumaş renkleri, dokuları ve desenleriyle oynadı.
                           This is a 1920s sheer overdress with beaded embroidery. Another one I modeled but never owned.:


 Gece kıyafetleri, paltolar ve ceketler sık sık kürklerle süslendi. Kadınlar pantolon giymeye başladılar.
                       Morning Tea, Late 1920s Pajamas (photo by James Abbe).:
                      
  İpek ve suni ipeğin 20’lerin lüks havasını yansıtmasıyla pamuğun popülaritesi düştü. 1920’lerden önce pamuk olan kadın iç giyimi de ipek ve suni ipeğe dönüştü. Ayakkabıların ve çorapların daha görünür olması önemlerini arttırdı. İpek çoraplar gökkuşağının tüm renklerine ve birçok desene sahip oldu ve kıyafetlerle daha uyumlu olacak şekilde tasarlanmaya başlandı. Çantalar ve cüzdanlar da bütün bir görünüm açısından daha önemli hale geldi.  

                                               doris hill actress | 1920s Fashion: Meet The Iconic Women Who Changed Our Style Forever:
  Bu dönemin en önemli olgusu kadınların özgürleşmesiydi. Etek ve saç boyları kısaldı. Kadınlar hayatın her alanına atılmaya, içki ve sigara içmeye başladılar. Kadınlar artık kimseye ve hiçbir şeye bağlı değillerdi ve özgürlüklerini giydikleriyle de pekiştirdiler.

                    Flappers at a club in London, England. Flappers had their origins in the liberal period of the Roaring Twenties, the social, political turbulence and increased transatlantic cultural exchange that followed the end of World War I, as well as the export of American jazz culture to Europe.:  

 Uzun inci kolyeler, gece kıyafetlerinde ışıltılı kumaşlar kullanılmaya başlandı. Kadınların makyaj tercihleri değişti. Artık yüzleri bembeyaz, gözleri siyah rimel ve göz kalemiyle çerçevelenmiş, dudakları kalp şeklinde kırmızı ruj ile boyanmıştı. Bu solgun yüz 1925’te yanık tene yerini bırakmıştır. Daha önceden iyi gözle bakılmayan makyaj bu dönemde kültürlü kadın davranışı olarak görülmeye başlanmıştır.

Gorgeous 1920's style. The pearls are to DIE for! Love the hat too!:                      #1920s Bebe Daniels. 1920s hair and makeup #VintageGlam I was definitely born in the wrong era!!:




20 Haziran 2016 Pazartesi

Moda Nedir?

    




     Moda tutkunu olmasak da, en son trendleri sürekli olarak takip edip uygulamasak da, ne kadar dışında kalmaya çalışırsak çalışalım moda hayatımızın bir parçasıdır. Her gün bir şeyler görür ve bu şeylerden ilham alırız. Giyimimiz, kuşamımız çevremizden, o tarihte yaşananlardan, hayat içindeki rollerimizden etkilenir. En basiti, duygusal durumumuz ve hava durumu bile ne giyeceğimizi etkiler. Giydiklerimiz de çevremize bizimle ilgili çok fazla ipucu verir.
                
     Periyodika'da, güncel trendlerden çok, benim tercih ettiğim, beslenmeyi çok sevdiğim geçmiş dönem moda akımlarından, gezmeyi çok sevdiğim bit pazarları ve antikacılardan, evime en çok eşya aldığım yer olan mezatlardan, gezmeyi sevdiğim müzelerden ve gittiğim sanat etkinliklerinden bahsedeceğim.
               
     Her şeyden önce “Moda nedir?” sorusunu biraz olsun cevaplayabilmek adına, girizgâh niteliği taşıyan bu yazıyla başlamak istedim.
Keyifli okumalar…

Moda Nedir?
               

     Moda her gün bir şekilde hayatımızın içinde yer alan bir olgu. Her gün ne giymeyi seçtiğinin kendileri için bir önemi olmadığını söyleyen insanlar için bile, giydikleri şeyler onları ve o gün nasıl hissettiklerini ister istemez yansıtıyor.